Hisse seçimi Enver bey ben hisse seçerken F/K oranı ve esas faliye karına bakarak hisse senede seçiyorum,ayrıca nelere bakmam gerekir piyasa defter değeri bizler için önemlimidir.0.25 olan şirket ler var gelecek için piyasa defter değeri çok düşük olan ve esas faliyet karı iyiye doğru giden şirketleri almak doğrumudur uzun vadede 1 yıl gibi teşekkürler Borsa 23.9.2016 11:02 ŞAKİR UYAR sordu
Enver ERKAN
KapitalFX Araştırma Uzmanı

Merhaba,

Şirketin satışları, faaliyet karı ve net karı aynı anda artabiliyorsa o bilançonun sağlıklı olduğu kabul edilir. Mantıksal olarak ana operasyonlarına bağlı olarak karını artırabilen, mali yapısı güçlü şirketlerin hisselerinin prim yapması ihtimali daha fazladır. Burada tek seferlik gelir olup olmadığı da ayrıca kontrol edilmelidir. Bir diğer unsur da döviz açık pozisyonudur. Kur farkları, finansman gelir/gider kalemi içerisinde gösterilir. 

Döviz açık pozisyonu olan şirketler piyasa ve reel ekonomi üzerindeki belirsizliklerin arttığı dönemlerde daha fazla bilanço riskiyle karşı karşıya olacaklardır. Bu da operasyonel anlamda kar etseler bile döviz kurlarının yarattığı olumsuz etki nedeniyle karlarını artıramamalarına, zarar etmelerine veya mali açıdan sıkıntı yaşamalarına neden olur. Artık “hedging” mekanizması yavaş yavaş yerleştiği  için döviz kurlarının geçmiş dönemlere göre yüksek olması değil, kur oynaklığı asıl riski oluşturmaktadır. Aynı zamanda döviz açık pozisyonunun hangi para birimi cinsinden olduğu da önemlidir. Yani şunu da eklemek gerekir; sadece TL’deki dalgalanmalar değil, küresel ekonomideki gelişmelerin major para birimleri üzerinde yaratacağı etki de dikkatle izlenmelidir. Mesela Euro açık pozisyonu fazla olan bir şirket, Euro’nun değer kazanmasından olumsuz etkilenir, veya yen açık pozisyonu olan bir şirket yendeki değerlenmeden olumsuz etkilenir. Bunları dikkate almak gerekir. Döviz açık pozisyonu olan şirketlerin bu riskin ne kadarını türev araçlarla koruduğu da ayrıca bilinmesi gereken bir başka ayrıntıdır. Yani döviz açık pozisyonu olan her şirket olumsuz etkilenecek diye bir şey yoktur. Döviz fazlası olan şirketler ise belirsizlik dönemlerinde daha dayanıklı bir görüntü sunarlar. 

F/K oranı göreceli olarak şirketin hisse senedi fiyatının ucuz mu, primli mi olduğunu gösterir. Bunun için de şirketin geçmiş dönem F/K oranları ve içinde bulunduğu sektörde emsal şirketlerin F/K ortalamasına göre mukayese yapılması gerekir. Özellikle, her sektörün kendi içinde normal veya standart kabul edilebilecek dinamikleri olması bakımından, emsal şirket karşılaştırması büyük önem arz etmektedir. Şirketin F/K oranı sektör ortalamasının altındaysa hisse senedi fiyatı ucuz, üstündeyse primli kabul edilir.

PD/DD şirket değerlemesi için kullanılan bir rasyodur. PD/DD oranının düşük olması, şirketin olması gerekenden daha düşük değerlendiği anlamına gelebilir. Yani yüksek potansiyel getiri vaat edebilir. PD/DD’de de şirketin önceki dönem rasyoları ve emsal şirketlerle mukayese yapılmalıdır. Ancak aynı zamanda şirketin PD/DD oranının düşük kalmasına neden olabilecek temel bir neden olmadığından emin olunmalıdır. İşletmeden kaynaklı temel sorunlar nedeniyle rasyo düşük kalmışsa, bu durumun göz ardı edilmesi doğru yatırım kararı alınamamasına neden olabilir.

Söz konusu rasyoların düşük kalmasının iki nedeni olabilir. Ya şirket olması gerektiği fiyatın daha altında değerlenmiştir, yani hisse fiyatı olması gerekenden daha düşüktür. Bu da temel olumlu hikayenin ve iyi karlılığın şirketin hisse fiyatına tam olarak yansımadığını gösterir ve önemli bir yatırım fırsatı sunar. İkinci nedeni ise; şirket hisselerinin prim yapmasını engelleyen faktörler olabilir. Karlılığın düşük olması veya işletmesel sorunlar olabileceği gibi makro nedenler de olabilir. Dolayısıyla yatırım kararı bu süzgeçten geçirilirken, doğru yorumlama için içinde bulunulan konjonktür mutlaka değerlendirilmelidir.

Her iki rasyo da şirket hisselerine yatırım açısından önemli kıstaslar olabilirler. Ancak yine yatırım kararlarının temel ve finansal analiz süzgecinden geçirilmesi gerekmektedir. Bir şirketin piyasa çarpanlarının tarihsel çarpanlarının, içinde bulunduğu piyasanın veya emsal şirketlerin, ilgili sektör ortalamasının altında kalması iskonto sunduğunu gösterebilir. Önemli olan bu rakamları çıkarmak değil, doğru olarak yorumlamaktır. Çünkü iskonto sunan her şirket, en az sunduğu iskonto oranı kadar prim yapacak diye bir şey yoktur. Şirketin olumlu hikayesi, yüksek büyüme potansiyeli ve iyi derecede karlılığı fiyatlara yansımamışsa o şirketin hissesine yatırım yapılabilir. Ancak prim yapmayı engelleyici mikro ve makro bazda nedenler olup olmadığı iyi analiz edilmelidir. Bunlar şirket bazlı sorunlar olabileceği gibi piyasa morali ve ekonomi öngörüleriyle alakalı da olabilir.

İstisnalar olabilir, F/K oranı düşük bir şirket prim yapmayabileceği gibi, yüksek olan bir şirket de prim yapabilir. Şirketin güvenilen bir şirket olup olmaması da önemlidir. Yani kriz ortamlarında bile az zarar göreceği düşünülen ve sürdürülebilir bir şekilde başarılı olması öngörülen şirket hisseleri, bir de makro konjonktür olumluysa piyasa çarpanlarından bağımsız bir şekilde, primli olsalar dahi yükselebilirler. 

Borsa 23.9.2016 12:34
 

Hisse Başarıyla eklendi